Türkiye’de sıkça karşılaşılan durumlardan biri haksız işgaller. Miras kalan yada yatırım için

alınan gayrimenkuller işgal edilebiliyor. Yırtdışında olma, ilgilenmeme gibi sebeplerle bu el

koyma hali yıllarca sürebiliyor. Bu durumla karşılaşanların dava ve tazminat hakkı bulunuyor.

İCS Hukuk haksız işgalle karşılaşan kişilerin yapabileceklerini araştırdı.

 

ECRİMİSİL (HAKSIZ İŞGAL) TAZMİNATI

 

Hem paylı hem elbirliği ile mülkiyette uygulamada sıkça ecrimisil tazminatı talebiyle

karşılaşılmaktadır.

Ecrimisil tazminat talebi; haksız işgal nedeniyle oluşan zararların tazminine yönelik bir dava olup,

haksız işgal davası kapsamında talep edilmektedir.

Söz konusu tazminat talebinin dayanağı ise Türk Medeni Kanunumuz’un 995. Maddesidir.

Madde 995-

İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden

hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında

tazminat ödemek zorundadır.

İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin

edilmesini isteyebilir.

İyiniyetli olmayan zilyet, şeyi kime geri vereceğini bilmediği sürece ancak kusuruyla verdiği

zararlardan sorumlu olur.

Sonuç olarak ecrimisil, bir haksız işgal sonucu talep edilebilen ve iyi niyetli olmayan zilyetten

istenebilecek bir tazminat niteliğindedir. Yargıtay kararları neticesinde de haksız işgal, haksız eylem

niteliğine haiz olarak değerlendirilmektedir.

Ecrimisil davalarında, kanun maddesinden de anlaşılan ve uygulamada da mevcut olan bazı şartların

sağlanması gerekmektedir. Temel şartlardan ilki taşınmazın kullanımının, taşınmaz sahibinin rızası

dışında gerçekleştirilmesidir. Diğer şartlar var olsa bile rızaen bir kullanım söz konusu ise bu davanın

açılması mümkün olmayacaktır. Diğer şartlara gelecek olursak bunlar;

1. Taşınmaza yönelik haksız bir işgalin varlığı,

2. Fuzuli işgalin/İşgalcinin kötüniyetli olması,

3. Haksız işgal sonucu taşınmaz malikinin zarara uğraması,

4. Zarar ile haksız işgal arasında nedensellik(illiyet) bağının bulunması,

Bu şartlar için ise dikkat edeceğimiz hususlardan ilki; söz konusu haksız işgalin çok geniş kapsamlı

düşünülmemesi gerektiğidir çünkü sadece kullanımı da haksız işgalin oluşması için yeterli sebeptir.

Sonuç olarak bu kullanım sonucu bir zararın doğması gerekmemektedir, kusur aranmamaktadır.

Ek olarak ecri misil davalarında, davayı açmadan önce intifadan men şartı bulunmaktadır. Noter

aracılığı ile ihtar çekerek bu şart sağlanmaktadır ve dava şartı niteliğine haizdir. Kural olarak men

edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil tazminatı talep edemezler. Ancak her koşulda intifadan

men şartı söz konusu olmaz. Bu hususta istisnalar mevcuttur. İstisna kapsamındaki durumlar şu

şekildedir:

 

 Davaya konu taşınmazın kamu malı olması,

 Ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi)

kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması,

 Paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin

paydaşlığını inkâr etmesi,

 Paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz

veya bölümlerinin belirli bulunması,

 Davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin; elatmanın

önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi

yapılmış olması.