Orman Davalarında Etkili Stratejiler: Hızlı ve Olumlu Sonuçlar İçin İzlenecek Yol
- 11 Ekim 2024
- Yayınlayan: icshukuk
- Kategori: Gayrimenkul
Avukat İlknur Coşkuner Savgı /İCS HUKUK&DANIŞMANLIK
Bu yazımızda orman davalarına değineceğiz. Vatandaşların karşılaştığı orman davalarına ana başlıklar halinde bakacağız. Bu tür davaların vatandaş açısından aleyhte sonuçlanması ya da uzun yıllar sürmesine yol açan sebeplere değineceğiz. Davaların en kısa sürede ve isabetle sonuçlanması için yapılacakları
sıralayacağız. Vatandaşın orman hukukuyla ilgili davalarda karşılaştığı hususlar çoğunlukla 2 ana başlık altında toplanıyor:
1-Bir yerin orman niteliğinde olup olmadığı,
2- 2-b orman niteliğini kaybedip kaybetmediği, eylemli orman (2- b ile çıkarıldığı halde ormana geri alınan yerlerden) olup olmadığı)
Orman davalarında yeterli belge oluşmaması veya tam inceleme yapılmaması nedeniyle; uzun yıllar sürüyor. Çelişkili sonuçlar alınabiliyor. Mülkü üzerinde tasarruf etmek isteyenler hak kaybına uğrayabiliyor.
Orman dosyalarının Yargıtay’dan dönüş nedenleri göz önüne alındığında tam inceleme ve eksiksiz belge oluşturulmasında eksikler öne çıkıyor.
İCS Hukuk olarak orman davalarında doğru sonuca daha kısa sürede varmayı kolaylaştırıyoruz. Uzman hukukçu ve devlet deneyimli yüksek orman mühendislerinin iş birliği ile süreç içinde yapılması gerekenleri eksiksiz yerine getiriyoruz.
Burada Yapılması gerekenleri üç ana başlık altında toplayabiliriz:
1) Yargıtay orman tanımını içeren 1. madde açısından öncelikle;
18.02.1937 tarihli 3116 sayılı kanuna
13.07.1945
tarihli 4784 sayılı Devletleştirme Kanununa
31.03.1950
tarihli 5658 İade Kanununa
03.04.1950
tarihli 5653 Maki Alanlarının Orman Sayılmamasını içeren Kanuna
31.08.1956
sayılı 6831 kanun ve günümüze kadar değişiklikleriyle birlikte dava konusu
yerin incelenmesini ister.
2) Yine Yargıtay içtihatlarında MAH İncelemesi olarak geçen dava konusu yerin
-Memleket Haritası
-Amenajman Haritası
-Hava fotoğrafı (uydu fotoğrafı) ile dava konusu yerin geçmişten günümüze zaman kesitlerindeki durumunu görmek ister.
İCS Hukuk bu aşamada;
3) Harita ve fotoğrafların incelenmesi ve fiili olurunun tespitiyle;
-Yer bitki örtüsü açısından orman oluştan doğal tür olup olmadığı, hangi zaman kesitinde oluştuğu veya yok olduğu, mevcut ağaç türlerinin asli tür olup olmadığı detaylıca ortaya koyar. Nihayetinde en önemli unsur olarak da Orman Toprağının bilimsel tanımından yola çıkarak yerin orman toprağı vasfında olup olmadığını ortaya koyarak, konu bütünüyle açıklığa kavuşturulmuş olur.
Bu sayedeyargının talep ettiği unsurlar yerine getirilir. Dava kısa sürede karara çıkar.
Sıkça karşılaşılan diğer dava türü de ‘eylemli ormanlar’:
B- Eylemli Ormanlar
Bilindiği üzere orman niteliğinin bilim ve fen açısından tam olarak kaybeden yerler 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. madde (b) bendine göre orman sınırlarının dışına çıkarılır. Bu nedenle bu tür alanlar 2-b olarak adlandırılır. 2-b olarak orman sınırlarının dışına çıkarılan yerler orman idarelerince müfettiş ya da inceleme heyetlerine yaptırılan tespitle üzerlerinde orman vasfı olduğu gerekçesiyle Milli Emlak’tan tahsisini almakta ya da dava konusu olmaktadır. Bu tür yerlerin (A) bölümünde belirttiğimiz şekilde dolaylı inceleme yapıldığında (2-b eylemli orman) olup olmadığı tam olarak ortaya çıkacaktır. Bu süreçlerişlediğinde 2-b’ye ayrıldığı halde geri alınmak istenen alanlar da işlem iptal edilebilmektedir.